VASİYET - VASAYA
Vasiyyet; kelime olarak
"bağlamak, bitiştirmek" demektir. İstılahta ise bir kimsenin
ölümünden sonraya ait olmak üzere kendine ait bir mala bir başkasını sahip ve
malik kılmasıdır. Veya kişinin ölümünden sonra küçük çocuklarının ihtiyaçlarını
gidermek ve malını kullanmak üzere başkasına yetki vermesidir.
Vasiyet edene musi,
kendisine vasiyet edilene mûsa leh ve vasiyet edilen şeye mûsa bin denir.
Vasiyet; kitap, sünnet,
icma ve akli delillere dayanmaktadır. Vasiyetin sebebi dünyada hayırla yad
edilmek ve ahirette yüksek derece kazanmaktır.
Vasiyetin Çeşitleri:
1. Farz Vasiyet: Yerine
getirilmemiş olan Allah hakları ile kimsenin bilmediği kul haklarının
ödenmesini vasiyet etmek farzdır. Emanetleri geri vermek, yerine getirilmemiş
hac, zekat, oruç, keffaretler ve kullara olan borçlar gibi.
2. Haram Vasiyet: İslama
aykırı olan hususların vasiyet edilmesi haramdır. Kumarhane yapmak, şarap
dağıtmak gibi.
3. Mekruh Vasiyet:
İsyankar ve fasık kimselere vasiyet etmek mekruhtur. Zira bunlar bırakılan
malı günah yollarda harcayabilirler.
4. Mubah Vasiyet: Zengin
olan yabancı veya hısımlara vasiyet etmek mubahtır.
5. Müstehab (mendup)
vasiyet: Varislerin zengin olması şartıyla muhtaç olan yabancılara usulüne
uygun bir şekilde (üçtebiri aşmamak şartıyla) vasiyet etmek müstehaptır. Yine
bu şekilde hastahane, mektep, su, yol, cami, ilmi müesseseler, kütüphaneler,
vakıflar, faizsiz ödünç müesseselerine vasiyette bulunmak müstehaptır. Ancak
Hz. Peygamber (s.a) bu gibi hayırların ölmeden önce yapılmasının daha iyi
olduğunu bildirmiştir.
Vasiyetin Şartları:
1. Ehliyet; Vasiyet
edenin bulûğa ermiş olması ve akıl hastası olmaması lazımdır.
2. Vasiyet edenin çok
borçlu olmaması gerekir.
3. Vasiyet zamanında
kendine vasiyet yapılan kimsenin sağ olması gerekir.
4. Kendisine vasiyet
edilen kimsenin varis olmaması gerekir. Ancak diğer varisler izin verirse
varise de vasiyet yapılabilir. Zira Hz. Peygamber:
"Varisler izin
vermedikçe varise vasiyet yoktur."[Şevkanî, Neylü'l-Evtâr, VI-36.]
buyurmuştur.
5. Kendisine vasiyet
edilen kimsenin katil olmaması gerekir. Katile vasiyette bulunmak sahih
değildir.
6. Vasiyet edilen şeyin
vasiyet edenin ölümünden sonra temlik edilmeye uygun bir şey olması gerekir.
7. Ölümden sonra
vasiyeti kabul etmek gerekir.
8. Bir kimse ancak
malının üçte birini vasiyete konu yapabilir. Bundan fazlası için, buluğ
çağındaki varislerinin izin vermeleri gerekir. Bu izin vasiyet edenin
ölümünden sonra olmalıdır.
Vasiyetin Gerçekleşmesi:
Vasiyet, "Şu malımı
veya şu malımın menfaatini falan kimseye vasiyet ettim" sözü ile
gerçekleşir. Mesela birisi bir kimseye evinin mülkiyeti ona geçmek üzere
vasiyet edebileceği gibi, sadece o evde oturmasını da vasiyet edebilir. Vasiyet
esnasında iki şahit olmalıdır.
Vasiyeti olan kimse
öldüğü zaman önce geriye bıraktığı maldan teçhiz ve tekfinine harcama yapılır.
Sonra geri kalan malından, varsa borçları ödenir. Artan malının üçtebirinden
vasiyeti yerine getirilir. Bundan geri kalan mal da varislere paylaştırılır.
Müslümanın kafire,
kafirin de müslümana İslam diyarında vasiyeti caizdir. Müslümanın küfür
diyarındaki kafire vasiyeti ise batıldır.
Henüz doğmamış bir
çocuğa vasiyet yapılabilir. Vasiyet ölüm hadisesinin gerçekleşmesi sonucu
geçerlilik kazanan bir tasarruf olduğu için, vasiyet eden istediği zaman
vasiyetinden dönebilir.
Allah haklarına dair
vasiyet:
Bu tür hakların
ödenmesi, vasiyet edilince önce ödenmesi farz olan haklar ödenir. Önce; hac,
zekat ve keffaretler yerine getirilir. Eğer haklar eşit ise vasiyet sırasına
göre yerine getirilirler. Ancak malın üçtebiri bütün vasiyetlerini
karşılayabilecek miktarda ise, böyle bir sırayı takip etmeye gerek yoktur.
Yerine getirmediği farz haccını vasiyet eden kimse için, vasiyet edenin
ülkesinden bir kimseyi hacca göndermek gerekir.[Debbağoğlu Ahmet, Ansiltlobedik
Büyük İslam İlmihali, 667, 668, 669.]